Ya Her Şey Bir Rüyaysa?

Bir gün geliyor ve yaşadığını sandığın her şeyin sadece bir perde olduğunu fark ediyorsun. İnsan ilişkileri, başarı hırsı, günlük koşturma… hepsi bir sahne sanki. Peki ya gerçek ne? Uyandım mı, yoksa hâlâ rüyada mıyım? Ya gerçekten yaşadığımı sandığım her şey aslında bir rüyaysa?

Sabahları uyanıyorum, aynaya bakıyorum, günlük koşturmaca başlıyor. İnsanlarla konuşuyorum, planlar yapıyorum, üzülüyorum, seviniyorum… Ama bir noktada içimde derin bir boşluk beliriyor. Sanki tüm bunlar fazla tanıdık, fazla tekrarlı. Sanki bu hayat, olması gereken kadar "gerçek" değil. Yönetebildiğimi zannediyorum, karar verebilme yetim olduğunu düşünüyorum. Ama hiçbir şey benim kontrolüm altında değil, çok sonra anlıyorum. Bir rüyadaymışım gibi...

Nasıl Uyanırız?

Cevabı elbette bilmiyorum ama aramak zorundayım, bulmak zorundayım. Ve uyanmak için bir kapı olduğuna inanıyorum. Uyanmak bazen büyük bir olayla olur: bir kayıp, bir kırılma, bir yalnızlık. Ama çoğu zaman uyanmak, bir sessizlikle başlar. Hiçbir şeyin seni tatmin etmediği, dış dünyanın sesiyle iç dünyanın artık uyuşmadığı o an, o sessizlik. İşte rüyadan gerçeğe geçişin kapısı.

Ve bence uyanış için bazı anahtar kelimeler mevcut;

• Sadeleşme

• Sorgulama

• Yavaşlama

• Kendinle kalma

Sadeleş, sorgula, yavaşla ve kendinle kal. Zaten bir gün istemesen bile uyanacaksın. En azından buna hazır ol.